Koşullanmalar sonucu deneyimlediğimiz gerçeklik, kendisini bir süre inandırıcı kılar. Bu süre zarfında yeni kriz ve tabular ortaya çıkar. Yeni yasaklara uyma mecburiyeti kişiyi kazanması gereken özgürlükten ve hayatta var olan güzellikleri görmekten uzaklaştırır. Kişi böyle yaşamaktansa ölümün daha cazip olduğuna kendisini ikna etmeye çalışır.
Yusuf Peçe’nin Mağara animasyon serisi, böyle bir ruh durumundaki karakterin hayal dünyasında geçiyor. Her bir karakter kendi oyduğu bir mağara içinde birbiri ardına eklenmiş krizler yaşayarak, kendi tekinsiz ve bilinmez derinliklerinde geziniyor.
The reality we experience as a result of conditioning makes itself believable for a while. During this time, new crises and taboos emerge. The obligation to obey the new prohibitions distracts a person from the freedom one must gain and from seeing the beauties that exist in life. One tries to convince oneself that death is preferable to living like this.
Yusuf Peçe’s Cave animated series takes place in the imagination of the character in such a mood. Each character experiences one crisis after another in a cave carved by themselves, navigating their own uncanny and unknown depths.