Yaşar Darendeli, sınırları algılanabilen bir mekânın yapısal özelliklerini inceleyerek, mekâna özgü çalışmalarla kendine deneysel bir alan açmayı hedefliyor. Mekâna göre herhangi bir “şey”i zihnindeki anlamıyla benzerlik ilişkisi kurarak deneyimleyen sanatçı, metaforlaşan nesne-bedeni konumlandırırken ait olmama, yersiz olma gibi etkiler ortaya çıkarmak adına mekânın el vermediği ölçüde yerleştiriyor.
Çalışmalarında çeşitli medyumları kullanarak deneyim alanını genişleten Darendeli, mimari yapıyla ilişkili olarak yüzey, hacim, çizgi gibi elemanları kullandığı, sıkışma ve gerilim odaklı temalar üretiyor. Mekânın sınırlarını irdeleyerek, bazen bir nesnenin bazen de bir bedenin sınırlarını aşıyor.
Yaşar Darendeli aims to open an experimental space for himself with space-specific works by examining the structural features of a space whose boundaries can be perceived. The artist, who experiences any “thing” by establishing a similarity relationship between the space and the meaning in his mind, places the metaphor object-body into the space in such an impossible way that evokes feelings of non-belonging and being out of place.
Expanding his field of experience by using various mediums in his works, Darendeli produces themes focused on compression and tension, in which he uses elements such as surface, volume and line in relation to architectural structure. By examining the boundaries of space, he sometimes transcends the boundaries of an object and sometimes of a body.